11 Eylül 2009 Cuma

Köşe yazarıysan teknolojiyi bileceksin!

Medya polemiklerinde her gün yeni bir sokağa dönüyoruz. Medya kendini sorgularken, aynada hep kendine küfreder oldu. Önce "tasfiye ettiklerimin listesi" yayınlandı defalarca farklı kişiler tarafından. Ama hep, birbirlerini tasfiye etmeye karar verdiler!

Son günlerde de "twitter" ile ivme kazanan sosyal paylaşım alanlarında var olmak üzerine kafa yorulur oldu. Aslında tam anlamıyla, aldılar yine aynalarını ve cımbızlarını "umurumda mı dünya" şarkısı fonunda aynaya bakıp "hakaret" ediyorlar. Haşmet Babaoğlu o kadar twitter'a öfkesi var ki "Biriniz değil, hepiniz çıkın twitter'dan..." diye emir kipli bir manzum cümle bile eklemiş.

Geçen günlerde twitter'ı kullanan ancak, felsefesini anlamayan Ahmet Hakan (ahmethc) ise, bilindik hop-otur / hop-kalk üslubuyla "İspatlamayazsan saydığın sıfatların hepsine layıksın" deyiverdi.

Habertürk'ün başındaki isim gazetesine yorum yaparken, övünerek twitter kullanmadığını ve hatta nasıl kullanıldığını bilmediği bile "yüzü kızarmadan" itiraf etmiş.

"Yılların gazetecisi" diye sıfatlanan Habertürk'ün çiçeği burnunda yazarı Bekir Coşkun'un dedikleri ise daha da acı: "Türkiye'deki çürümenin bir uzantısıdır."

Haberin son görüşü ise beşNbirK'yı hazırlayan ve sunan Cüneyt Özdemir. Dünkü "Medya Müfettişi" programında gereksiz dalaşmalarla beni bile rahatsız etse de, "bırakınız yapsınlar" mealindeki açıklamasıyla liberal bir çıkış gerçekleştirmiş.

Buraya kadar haberin içeriğiydi. Şimdi gelelim, büyük gazetelerin onbinlerce dolarla çalışan başındakiler (yönetmenler, müdürler vs), binlerce TL alan yazarlar neden bu kadar yobaz sorusunun cevabına.

1. Bu dolar üstadları kendilerini dünyanın en iyi bileni zannederek bu dağları ben yarattım der gibi kasılmasını bilir. Hayata inmezler. Sokağa çıkanları hemen hemen yok gibidir. Alışverişi zaten bilmezler. Yaptıkları şey, o günün gazetesini, dergisini ya da programını bir şekilde bitirmektir.

2. Bilgisayar kullananlar var olmakla birlikte, teknolojiyi "3G abone lideri Diyarbakırlı hemşehrim" kadar bilmezler. Bilmezler ki, bu ülkenin gençleri uykunun dışındaki zamanlarını sosyal ağlarda geçirirler. Bu ağ, örümcek ağı değil beyler. Örümcek aslında, "ünlü plazalarda oturan, havalı ünvanlarla dolarla maaş alan, yazdığını anneannesinin dünyasından yazan, halkı aracının içinde bir yerlere giderken silüet şeklinde gören" kişilerin kafasındadır.

Cehaletinizi kabul edip, tez elden 3-5 yaşlarında sokaktan geçen çocuktan yardım isteyin. Sizi eğitsin. Biraz kafanız gelişsin, teknolojiyi cebinize bir iphone, bir berry almak olmadığını anlayın ya da işgal ettiğiniz yerleri bu "sosyal sel" gelmeden yoldan çıkın. Yoksa, sizi o istiflediğiniz dolarlarınız/avrolarınız kurtaramaz. Sürüklenir, denize dökülürsünüz...

1 yorum:

Kaya dedi ki...

mükemmel bir yazı.Çok iyi eleştirmişsiniz.Aynen katılıyorum.
Sizi takip ediyorum twitter'dan.
http://twitter.com/sehzademedyaci